12 Haziran 2013 Çarşamba

Kat Malikleri Toplantıları

Konu: Kat Malikleri Toplantıları

            Ari Sitesi Yönetimi Koordinesinde 22-23 .05 2013  tarihleri ile 27-28 05.2013 tarihleri arasında Blok malikleri  için yapılan Kentsel dönüşüm bilgilendirme çalışmaları sonuçlanmış olup katılım ile ilgili bilgiler aşağıda gösterilmiştir.
23 - 31. 05 .2013 tarihlerinde Yapılan  Kentsel Dönüşüm
Bilgilendirme Toplantılara Katılım listesi
Blok
Sitede oturan Malikler
Sitede oturan Maliklerden Katılan
Kiraya Veren
Malikler
Kiraya veren Maliklerden Katılan
Katılan
Malikler
Katılmayan
Malikler
TOPLAM
101
70
39
13
83
57
            Ari Sitesi Yönetimince kat maliklerine yazılı duyuru yapılması  ve elektronik posta adreslerine mesaj gönderilmesine rağmen tablodan da  görüleceği üzere kat maliklerinden toplantıya katılmayanların adetinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. İlgililerin Site  Yönetimden talep de bulunmaları halinde, ek bilgilendirme toplantısında   yüzde yüze ulaşmak için yapılabilinecektir.
Bu toplantılarda aşağıdaki özet bilgiler verilmeye çalışılmıştır. 
Ø  Riskli yapıların yıktırılması:
6306  sayılı yasanın 5. ve Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8. Maddesi uyarınca ;
Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır.
 Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir.
  Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması istenir.
Verilen süre içinde riskli yapıların maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, Müdürlükçe mahallinde kontrol edilir ve yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve otuz günden az olmak üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur.
Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.
Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masrafları, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verir.
Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilinecek Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını, yardım süresi ise, 18 ay’ı geçemeyeceği ve aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi oranında güncelleneceği,
6306 sayılı Kanun kapsamında kredi kullanacak gerçek veya tüzel kişilerin bankalardan kullanacaKları kredilere; Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenen oranlarda faiz desteği verilebilecektir.
Ayrıca Aynı kişiye hem kira yardımı ve hem de faiz desteği yapılamayacağı, kira yardımından faydalananlar faiz desteğinden, faiz desteğinden faydalananlar ise kira yardımından faydalanamayacağı esası getirilmiştir..
Ø Kat Maliklerinin hakları ve  Alması gereken  Kararlar
Riskli yapıların bulunduğu parseller ile riskli alanlar hakkında uygulanacak hükümler yasanın 6 ve Yönetmeliğin 15 inci maddelerinde aşağıda belirttildiği şekilde düzenlenmiştir.
Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilecektir.
Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılır veya yaptırılır.
Riskli alanlarda ve riskli yapılarda Kanun kapsamında öncelikle maliklerce uygulama yapılması esastır.
 Kanun kapsamında yapılacak bu uygulamalara ilişkin iş ve işlemlerde ilgili kurum maliklere yardımcı olmakla yükümlüdür.
Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda, Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrası uyarınca;
1.  Parsellerin tevhit (birleştirme) edilmesine,
2.  Münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına,
3.   Payların satışına,
4.  Yeniden bina yaptırılmasına,
    5.  Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden
     değerlendirilmesine ,
6.  Üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda ilgili kurum tarafından yürütülecek uygulamalarda uygulanacak projeye katılmağa,
esas kararlardan birini  alınmak üzere, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinin üçte birinin istemi üzerine, noter vasıtası ile yapılacak tebligat ile kat malikleri kurulu toplantıya çağrılır.
Bu toplantıda yürütülecek uygulamalar konusunda bütün maliklerce oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde, öncelikle riskli yapının değeri, Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır.
Oybirliği ile anlaşma sağlanamaması durumunda, yapılacak uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar tutanağa bağlanır ve toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır.
 En az üçte iki çoğunluk ile alınan karar, karara katılmayanlara ve kat malikleri kurulu toplantısına iştirak etmeyenlere noter vasıtasıyla tebliğ edilir ve bu tebliğde, onbeş gün içinde bu kararın kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği bildirilir.
En az üçte iki çoğunluk ile alınacak karara katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının rayiç değeri; Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarıca tespit ettirilen  riskli yapının değerine göre belirlenir.
En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları Müdürlüğe bildirilir. Anlaşmaya katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları; arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir
Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.  
Malik ile yapılan anlaşmanın şartlarının tapu kütüğünde belirtilmesi de dahil tapu tesciline ilişkin işlemler Müdürlük vasıtasıyla gerçekleştirilecektir.
  Üzerindeki yapıların tamamı riskli yapı olarak tespit edilmiş olan bir veya tevhidi mümkün olan birden fazla parsel birlikte değerlendirilerek, yürütülecek uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında proje paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğu ile karar verileceği  de ayrıca öngörülmüştür.
Riskli alanda veya riskli yapıların bulunduğu parselde risksiz yapı bulunması halinde, bu yapı uygulama dışı tutulabilir. Bu durumda binanın bulunduğu alan ifraz edilebilir. İfraz imkânı yok ise maliklerin anlaşması halinde binanın hâlihazır durumu korunabilir
Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebileceği ve yapılacak olan kamulaştırmaların iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılacağı ve ilk taksit ödemesinin, kamulaştırma  tutarlarının beşte biri oranında olacağı belirtilmiştir.
Biz kat malikleri yukarıda belirtilen usul ile yapılacak kat malikleri toplantısında, aşağıda belirtilenlerden birine en az arsa hisselerimizin  2/3  oranındaki çoğunlukla kara vermemiz gerekecektir. 
  a)Şayet mevcut uygulama imar planında değişiklik yapılmaz, inşaat emsal ve kat adeti artırılmaz ise, mevcut binalarımızın aynı ölçülerle yeniden yapılması  için  Yeniden bina yaptırılmasına karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda güvenilir ve ekonomik gücü olan bir  müteahit ile inşaat sözleşmesi yapılması gerekecektir.
  b) Şayet mevcut uygulama imar planında değişiklik yapılır, inşaat emsal ve kat adeti arttırılırsa  Kat karşılığı yeniden değerlendirilmesine karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda  da güvenilir ve ekonomik gücü olan bir  müteahit ile  Kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması  gündeme gelecektir.
   Yukarıda belirtilen kararların 2/3 oranındaki çoğunlukla alınamaması halinde  ya üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda ilgili kurum tarafından yürütülecek uygulamalarda uygulanacak projeye katılmak ya da arsa paylarının satışına konusunda bir karar almamız gerekecektir.
Tüm kat malikleri bundan böyle şimdiden yukarıda izah edilmeye çalışılan kararlardan lehimize olan birinin  alınabilmesi konusunda, 6306 sayılı yasa ile getirilen vergi ve harç muafiyeti, Bakanlık kredileri,  Banka kredi ve faiz desteği gibi mali imkanlar da dikkate alarak bir fikir oluşturmaya başlamaları uygun olacağı düşünülmektedir.
Ø İdare İle Anlaşma (Uygulama alanındaki taşınmaz maliklerinin hakları)
6306 sayılı yasanın 5 inci maddesinin 1.fıkrasıda; Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esası getirilmiştir.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 13.maddesi uyarınca Uygulama alanındaki taşınmaz maliklerinin hakları aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
MADDE 13 –(1) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğü ilgili kurumca belirlenmek kaydıyla, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerine öncelikle uygulama alanında yapılacak olan konut ve işyerlerinden verilmek üzere bunlarla sözleşme akdedilir.
(2) Uygulama alanındaki taşınmazın  12 nci maddeye göre tespit edilen bedeli, malike verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden düşülür. Bu şekilde yapılacak hesaplama neticesinde taşınmaz malikinin;
a) İlgili kurumdan, alacağı olur ise, bu alacağa konu meblâğ; taraflar arasında yapılacak anlaşmaya istinaden, nakdi olarak veya ilgili kurumun, kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka bir alana aktarılması suretiyle ödenebilir.
b) İlgili kuruma borçlu olması halinde, bu borca konu meblâğ; taşınmaz malikince taksit ile ödenebilir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında ilgili kurumca belirlenir.
c) Birden fazla konut veya işyeri alma hakkının olması halinde, birden fazla konut veya işyeri verilmek üzere sözleşme yapılabilir. Böyle bir durumda, taşınmaz malikinin ilgili kuruma borçlanması hâlinde ödemeler, verilecek konut veya işyerinin tespitine yönelik olarak gerçekleştirilecek noter kurası sonrası, ilgili kurumca belirlenecek takvime göre peşin olarak yapılır.
(3) İlgili kurumca verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedeli; uygulama alanında gerçekleştirilecek yapım ihaleleri sonrası gerçekleşen, ihale bedeli, arsa edinim bedeli, proje giderleri, yıkım ve nakliye giderleri, taşınmaz değerinin tespiti masrafları, zemin iyileştirme giderleri ve müşavirlik giderleri gibi giderler dikkate alınarak hesaplanır.
(4) Taşınmaz maliklerinden kendisine işyeri verileceklere müstakil işyeri yerine işyeri hissesi de verilebilir.
(5) İlgili kurum, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerini yapılacak anlaşmalar çerçevesinde proje ortağı yapmak suretiyle, kat veya hasılât karşılığı inşaat yapabilir veya yaptırabilir.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğinin 16.maddesi uyarınca da İdare ile anlaşma yapan taşınmaz malikleri, İdarece belirlenecek takvime göre on beş gün içinde var ise su, elektrik, telefon ve doğalgaz gibi hizmet ve emlak vergisi gibi vergi borçlarını ödeyerek yapıyı boş olarak idareye teslim edeceklerdir.
Ø  Dönüştürmeye tabi tutulan taşınmazların değer tespiti
6306 sayılı Kanun 6/7.fıkrası   uyarınca  dönüştürmeye tabi tutulan taşınmazların, üzerindeki köhnemiş yapılar da dâhil olmak üzere, muhdesatı ile birlikte değer tespiti işlemleri ve dönüşüm ile oluşacak taşınmazların değerlemeleri Bakanlık, TOKİ veya İdarece yapılacak veya yaptırılacaktır.
Dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerlendirilmesinin nasıl yapılacağının usul ve esasları  Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğince belirlenmiş olup;
12. Maddesinde; 
Taşınmazın değeri; ilgili kurum bünyesinden en az üç kişiden teşkil olunacak kıymet takdir komisyonları marifetiyle veya hizmet satın alınmak suretiyle tespit edileceği ön görülmüştür.
Komisyon; taşınmazın değerini, taşınmaz değerleme konusunda uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan bilgi alınarak ve mahallin emlak alım satım bürolarından alınacak bilgilerden de faydalanılarak, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci maddesindeki esaslara göre tespit edecektir.
Ø Dönüştürmeye Tabi Tutulan Alanlarda Gerçekleştirilen Konutların Bedellerinin Tespiti:
Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kanunun uygulaması hakkındaki yönetmeliğinin;
13/3 fıkrası uyarınca;
 İlgili Kurum ile anlaşma yapan taraflara verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedeli; uygulama alanında gerçekleştirilecek yapım ihaleleri sonrası gerçekleşen ihale bedeli, arsa edinim bedeli, proje giderleri, yıkım ve nakliye giderleri, taşınmaz değerinin tespiti masrafları, zemin iyileştirme giderleri ve müşavirlik giderleri gibi giderler dikkate alınarak hesaplanacaktır.
 Yönetmeliğin 13/2 fıkrası uyarınca Anlaşma yapılan malike verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden  malikin yıkılan taşınmazının Kurumca tespit edilen bedeli  düşülecektir.
6306 sayılı Kanun 6/4.fıkrası  uyarınca da riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlar üzerinde yapımı gerçekleştirilen konutların bedelleri, gerekli görüldüğünde, proje uygulamalarının yapıldığı illerdeki mevcut ekonomik durum, tabii afetin ortaya çıkardığı durumlar, konut rayiç ve enkaz bedelleri ile uygulama alanındaki kişilerin mal varlığı ve geliri göz önünde bulundurularak Bakanlar Kurulu kararı ile yapım maliyetlerinin altında tespit edilebilir ve sosyal donatı ve altyapı harcamaları uygulama maliyetine dâhil edilmeyebilinecektir.
Yönetmelikte inşaat maliyet bedelinin tespitinde dikkate alınacak kalemler gibi giderler olarak tanımlanmış olup kesinlik ifade etmemektedir. Zira bu kalemlere 6306 sayılı yasanın 6/4.fıkrasındaki sosyal donatı ve altyapı harcamalarını da şimdilik ilave edilmesi gerekmektedir.
6306 sayılı yasanın 6/5.fıkrası uyarınca Bakanlık; Kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usullerle kat veya hasılat karşılığı da dâhil olmak üzere Kamu İhale Kanununa tabi idareler ile iş birliği içinde veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ile özel hukuka tabi anlaşmalar çerçevesinde inşaat yapmaya veya yaptırmaya yetkili olup, kamu kaynağı kullanılarak gerçekleştirilen her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işlerini, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen nedenlerle pazarlık usulu ile yapabilecektir.

AFET / DEPREM RİSKİNİ ÖNLEME AMAÇLI KENTSEL DÖNÜŞÜMDE İMAR PLANLAMA***
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Yetkileri
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 19. maddesi ile 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kuruluşu Hakkında KHK’nin 2. maddesinin ğ bendi değiştirilmiş ve “Gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dahil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek; Bakanlıkça belirlenen finans ve ticaret merkezleri, fuar ve sergi alanları, eğlence merkezleri, şehirlerin ana giriş düzenlemeleri gibi şehirlerin marka değerini artırmaya ve şehrin gelişmesine katkı sağlayacak özel proje alanlarına dair her tür ve ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı ve yapı projelerini yapmak, yaptırmak, onaylamak, kamulaştırma, ruhsat ve yapım işlerinin gerçekleştirilmesini sağlamak, yapı kullanma izinlerini vermek ve bu alanlarda kat mülkiyeti kurulmasını temin etmek; 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan uygulamalara ilişkin her tür ve ölçekte etüt, harita, plan ve parselasyon planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak, ruhsat işlerini gerçekleştirmek, yapı kullanma izinlerini vermek ve bu alanlarda kat mülkiyetinin kurulmasını sağlamak” düzenlemesi ile kentsel dönüşüm alanlarının tespiti ve imar planları ile uygulamaların yapılması yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmiştir.
Yine 6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 5 nolu bendinde Bakanlık; riskli yapılara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya ve imar haklarını başka bir alana aktarmaya yetkilendirilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kentsel dönüşümle ilgili yetkileri Uygulama Yönetmeliğinin 18. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: “(1) Uygulama alanı[16]na yönelik olarak yapılacak planlarda alanın özelliğine göre; Afet risklerinin azaltılması, fiziksel çevrenin iyileştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi, sosyal ve ekonomik gelişmenin sağlanması, enerji verimliliği ve iklim duyarlılığı ile yaşam kalitesinin artırılması esastır.
(2) Bakanlık;
a) Riskli alan ve rezerv yapı alanı ile riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür ve ölçekteki planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya,
b) Riskli alan ve rezerv yapı alanındaki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki planlama işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi
hâlinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya,
yetkilidir.
(3) Büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki ilçe belediyelerince hazırlanan imar planı teklifleri hakkında ilgili büyükşehir belediyesinin görüşü alınır. Büyükşehir belediyesinin onbeş gün içinde görüş vermemesi halinde, uygun görüş verilmiş sayılır.
(4) İdarece veya ilgililerince kentsel tasarım projesi ile birlikte hazırlanan plan teklifleri; planlama alanı ve yakın çevresinin meri planları ve mevcut durumu gösterir bilgi ve belgeler, ilgili kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte Bakanlığa iletilir. Bakanlıkça uygun görülen plan teklifleri, aynen veya değiştirilerek onaylanır.
 (6) Bu madde kapsamındaki uygulamaların zaruri kılması hâlinde, bu uygulamaların gerektirdiği iş ve işlemler hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin[17] hükümleri uygulanır.”
Netice olarak, afet riski içeren alanlardaki kentsel dönüşümdeki imar planlarının hazırlanmasında, özel bir Kanun olan 6306 sayılı Kanunun 6/5 maddesi ve 644 sayılı KHK’nin 2/ğ maddesi ve 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği madde 18 ile “riskli alan ve rezerv yapı alanı ile riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür ve ölçekteki planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya” denilmek suretiyle Bakanlık genel yetkili kılınmıştır.
Uygulama Yönetmeliği 18. maddenin 4. fıkrasında ise belediye, büyükşehir belediyesi, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ve il özel idarelerinin ve hatta arazi ve bina sahiplerinin dahi imar planı hazırlayabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Ancak idarece veya ilgililerince kentsel tasarım projesi ile birlikte hazırlanan plan teklifleri; planlama alanı ve yakın çevresinin meri planları ve mevcut durumu gösterir bilgi ve belgelerin, ilgili kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte Bakanlığa iletileceği düzenlenmiştir. Bakanlıkça uygun görülen plan teklifleri, aynen veya değiştirilerek onaylanacaktır. Burada hazırlayacakları imar planlarını ilgili idareler kendi meclislerinden geçirmek durumundadırlar.
Yönetmelik madde 18/4’de arazi sahibi ve riskli bina sahiplerinin hazırlatacakları imar planlarının ise; öncelikle yetkili olan belediye veya il özel idaresine sunulma ve orada meclislerden geçirme zorunluluğu  olmadığından,bu kişiler hazırladıkları imar plan değişikliklerini doğrudan Bakanlığa yollayacaklardır.
6306 sayılı Kanun’un 6/12. maddesinde “Bakanlık, bu Kanunda belirtilen iş ve işlemlere ilişkin olarak TOKİ’ye veya İdareye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ veya İdare tarafından yapılacağını belirlemeye yetkilidir” denilmek suretiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın afet amaçlı kentsel dönüşümle ilgili plan yapma yetkisini eğer gerekiyorsa veya uygun görüyorsa TOKİ veya İdareye (yani belediye ve il özel idarelerine) devredebilmesi öngörülmüştür. Bakanlığın yetkilerini devretmesi ile kanun metninde sayılan bu yetkilerin, devredildiği kuruma göre TOKİ veya İdare tarafından kullanılabilmesinin yolu açılmıştır.
KENTİ  SAĞLIKLILAŞTIRMA  AMAÇLI  KENTSEL  DÖNÜŞÜMDE  İMAR PLANLAMA YETKİLERİ
5393 sayılı Belediye Kanunu madde 73 ile belediye sınırları içinde kalan yerlerde veya mücavir alanlarda. Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir
Belediye Kanunu madde 73/4’e göre;  Bu düzenleme doğrultusunda kentsel dönüşüm ile ilgili büyükşehir sınırları içindeki 1/5000’lik nazım planları ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarını büyükşehir belediyeleri yapacaktır. İlçe belediyelerinin imar planlama yetkisi büyükşehir belediyelerine geçmiştir.
***   Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu internet sitesinden alınmıştır.
İSTANBUL'DA ZEMİN DURUMU
Büyükşehir Belediyesi Zemin ve Deprem İnceleme Müdürlüğü'nün hazırladığı jeoloji haritasına göre, İstanbul'un zemini neredeyse her semtte farklı özellikler sergiliyor. Jeoloji haritasının önemli sonuçlarından biri Avrupa yakasının Anadolu yakasına göre hem yapılaşma hem de deprem açısından daha zayıf olması. Bunun dışında haritada Çavuşbaşı bölgesi depreme karşı en sağlam zemin olarak görülüyor
Güngören formasyonu: Depreme karşı zayıf. Yapılaşma için kötü bir zemin. Zemin, 14-15 derecelik bir eğim kazandığında heyelan meydana gelebiliyor.
Bakırköy formasyonu: İyi zemin olarak kabul ediliyor. Yapılaşmaya müsait ama zeminde lokal sorunlar olabiliyor. Bina sorunlu bölgeye denk gelmişse depreme dayanıklılığı çok azalıyor.
Kuşdili formasyonu: Taşıma kapasitesi zayıf ama önlem alınarak bina yapılabilir. Ataköy'ün bulunduğu yer bu zemine sahip. Ataköy'ün altında genç yani halen faaliyette olan faylar da var. Bu tehlikeyi daha da arttırıyor
Trakya formasyonu: Genel olarak sağlam bir zemin. Ama kırılma, çatlama ve faylanma gibi özelliklere sahip. Bu nedenle düzlük bölgeleri yapılaşmaya uygun ve depreme dayanıklıyken eğimli bölgelerde endişelenmek gerekiyor. Sarıyer, Şişli, Beyoğlu, Beşiktaş, Gaziosmanpasa, Eyüp, İkitelli, Esenler ve Kağithane'de görülüyor.
Alüvyon: Yapılaşma için sakıncalı ve depreme dayanıklı değil. Genel olarak taşıma kapasitesi çok düşük. Ama Beykoz ve Riva civarında alüvyon zemin sıkışarak katılaştığı için bir ya da iki katlı bina yapılabilir.

.2. ORTA KÖTÜ YERLER: Beşiktaş (Ihlamur Çukuru), Ortaköy (Dereboyu), İstinye (çukuru), Tarabya (çukuru), Üsküdar (çukuru), Beylerbeyi (çukuru), Küçüksu (çukuru), Paşabahçe-Beykoz (çukuru), Çayırbaşı (çukuru), Karaköy, Tophane, Salıpazarı, Beşiktaş, Ortaköy (dolgu olan kesimleri), Eyüp, Alibeyköy, Sütlüce, Balat, Kasımpaşa ve Güngören bölgelerinin (kıyı kuşakları), Kadıköy (Kurbağalıdere), Moda (denize bakan kısımları ve Küçükyalı’nın bulunduğu kesimler), Kartal (Rahmanlar bölümü), Tuzla (Dere kısmı) ve Dilovası. Eminönü (Cankurtaran, Şehzadebaşı, Fatih, Vatan Caddesi, Çarşamba, Edirnekapı’nın güneyinde kalan kesim), Topkapı, Bakırköy, Bahçelievler, Merter, Şirinevler (bir kısmı), Halkalı, Nakkaşdere, Esenkent, Ömerli, Büyükçekmece, Tepecik (Tepecik, Akören ve Pomak’ın güney kısmı), Selimpaşa, Silivri, Çanta, Gümüşyaka, Gürpınar, Kavaklı, Yakuplu, Esenyurt, Avcılar, Ambarlı, Firuzköy, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Florya, Yeşilköy, Akaköy ve Zeytinburnu.